NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
(1177) حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن ابن عمر
رضي الله
عنهما ؛ أن
رجلا سأل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم: ما
يلبس المحرم
من الثياب ؟ فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم:
"لا
تلبسوا
القمص، ولا
العمائم،
ولا
السراويلات،
ولا
البرانس،
ولا
الخفاف. إلا
أحد لا يجد
النعلين،
فليلبس
الخفين.
وليقطعهما
أسفل من
الكعبين. ولا تلبسوا
من الثياب
شيئا مسه
الزعفران
ولا
الورس".
[ش
(الحج) بفتح
الحاء هو
المصدر.
وبالفتح
والكسر
جميعا، هو
الاسم منه.
وأصله القصد.
ويطلق على
العمل أيضا
وعلى الإتيان
مرة بعد أخرى.
(لا تلبسوا
القمص.. الخ)
قال العلماء:
هذا من بديع
الكلام وجزله.
فإنه صلى الله
عليه وسلم سئل
عما يلبسه
المحرم
فقال "لا
يلبس كذا وكذا"
فحصل بالجواب
أنه لا يلبس
المذكورات ويلبس
ما سوى ذلك.
وكان التصريح
بما لا يلبس
أولى لأنه
منحصر. وأما
الملبوس
الجائز
للمحرم فغير
منحصر. فضبط
الجميع بقوله
صلى الله عليه
وسلم "لا يلبس
كذا وكذا"
يعني ويلبس ما
سواه. (القمص)
جمع قميص.
كسبيل وسبل.
(السراويلات)
جمع سراويل
وهو لباس يستر
النصف الأسفل
من الجسم. (البرانس)
جمع برنس. وهو
كل ثوب رأسه
منه ملتزق به،
من دراعة أو
جبة أو ممطر
أو غيره. قال
الجواهري: هو
قلنسوة طويلة
كان النساء
يلبسونها في
صدر الإسلام.
وهو من البرس،
وهو القطن.
(الخفاف) جمع
الخف الملبوس.
أما خف
البعير فجمعه
أخفاف. (إلا
أحد) كذا
بالرفع على
البدلية من
واو الضمير.
وفي نسخة: إلا
أحدا. بالنصب.
(الكعبين) قال
الأزهري: هما
العظمان الناتئان
في منتهى
الساق مع
القدم. وهما
ناتئان عن
يمنة القدم
ويسرتها.
(الورس) هو نبت
أصفر طيب
الريح يصبغ
به. وفي معناه
العصفر].
{1}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbni Ömer
(Radiyallahu anhüma)'dan naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum:
Bir adam Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve sellem)'e ihramlı'nın ne gibi elbise giyebileceğini
sormuş da, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Gömlek, sarık, don,
bornoz, mest giymeyin. Ancak biriniz ayakkabı bulamazsa o zaman mest giysin.
Ama mestleri topuktan aşağısından kessin. Safran veya alaçehre çiçeği ile boyanmış
hiç bir elbise giymeyin.» buyurmuşlar.
2 - (1177) وحدثنا
يحيى بن يحيى
وعمرو الناقد
وزهير بن حرب.
كلهم عن ابن
عيينة. قال يحيى:
أخبرنا سفيان
بن عيينة عن
الزهري، عن سالم،
عن أبيه رضي
الله عنه. قال:
سئل النبي صلى
الله عليه
وسلم: ما يلبس
المحرم ؟ قال:
"لا
يلبس المحرم
القميص، ولا
العمامة،
ولا
البرنس،
ولا
السراويل،
ولا
ثوبا مسه ورس
ولا
زعفران ولا الخفين.
إلا أن يجد
نعلين فليقطعهما،
حتى يكونا
أسفل من
الكعبين".
{2}
Bize Yahya b. Yahya ile
Amru'n-Nâkıd ve Züheyr b. Harb hep birden İbni Uyeyne'den rivayet ettiler.
Yahya (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne Zührî'den, o da Sâlim'den, o da babası
(Radiyallahû anh)'dan naklen haber verdi. Babası şöyle demiş: Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e:
— «İhramlı ne giyecek?» diye soruldu.
ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— «İhramlı: Gömlek, kavuk, bornoz, don, ala
çehre yahut safranla boyanmış elbise ve mest giyemez. Ancak ayakkabı bulamazsa,
o başka. O zaman mestleri topuklarından aşağı düşecek şekilde kessin.»
buyurdular.
3 - (1177) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك بن عبدالله
بن دينار، عن
ابن عمر رضي
الله عنهما ؛ أنه
قال:
نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أن يلبس
المحرم ثوبا
مصبوغا
بزعفران أو
ورس. وقال "من
لم يجد نعلين
فليلبس الخفين.
وليقطعهما
أسفل من
الكعبين".
{3}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e Abdullah b. Dinar'dan dinlediğim, onun da
İbni'Ömer (Radiyallahu anhuma)'dan naklettiği şu hadîsi okudum: İbni Ömer şöyle
demiş:
ResûluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ihramlımn safran veya alaçehre çiçeği ile boyanmış elbise
giymesini yasak etti ve
«— Kim ayakkabı
bulamazsa mest giysin. Ama onları topuklardan aşağı kessin,» buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri «Hacc»
bahsinde bir-iki yerinde ve -Kitâbul-Iibâs» ile «Kitâbu's-Salât-da, Ebû Davû'd,
Nesaî ve İbni Mâce «Hacc» bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Ulemânın beyânına göre
Hadîs-i Şerif, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bedi' ve vecîz
sözlerinden biridir. Çünkü kendisine hacca niyet eden bir kimsenin neler
giyebileceği sorulmuş, cevaben filân ve filân şeyleri giymeyiniz, buyurmuştur.
Bu suretle cevâptan, hadîsde zikri geçen şeylerin giyilmiyeceği, onlardan başka
her şeyin giyilebileceği anlaşılmıştır.
Giyilemiyecek şeylerin
tasrih buyurulması evlâdır. Çünkü bunlar mahduttur. Giyilecek şeyler ise çok
olup, münhazır değildir.
Nevevî diyor ki: «Ulemâ
bu hadîsde zikri geçen şeylerin ihram halinde giyilemiyeceğine ittifak
etmişlerdir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gömlek ve don ile o
mânâda olan dikişli ve bedeni sımsıkı saran her şeyin giyilemiyeceğine işaret
buyurduğu gibi kavuk ve bornoz ile dikişli veya dikişsiz başı örten her şeye
hattâ sargıya tenbih buyurmuştur. Sargıya ihtiyâcı olan hacı, onu sarar, fakat
fidye vermesi îcab eder.
Mestlerle, ayakları
örten her şeyin ihram halinde giyilmesi yasak olduğunu ifade buyurmuştur. Bütün
bunlar erkeklere mahsûstur.
Kadına gelince: Dikişli
veya dikişsiz her şeyle, yüzünden başka bütün bedenini örtmesi mubahdır. Fakat
ne ile olursa olsun yüzünü örtmesi haramdır.
Ellerini eldivenle
örtmesi ulemâ arasında ihtilaflıdır. Şafiî'nin bu hususta iki kavli vardır.
Esah kavline göre ihrâmlı bir kadının eldiven giymesi haramdır.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) alaçehre ve safranı zikretmekle bu mânâdaki şeylere yani
güzel koku sürünmeye işaret buyurmuştur. İhram hâlinde erkek ve kadın bütün
hacılara her nev'i koku sürünmek haramdır. Lâkin meyve ve çiçek gibi şeyleri
koklamak haram değildir. Zira bu gibi şeyler kokulanmak maksadıyla
kullanılmazlar.
Ulemânın beyânına göre
hacca niyet eden kimseye zikri geçen şeylerin haram kılınması onu refah halinden
uzaklaştırmak huşu ve mezellet sıfatıyla vasıflandırmak içindir.
Hacı, bütün hacc
müddetince ihramlı olduğunu hatırlayacak, bu suretle daha ziyâde zikir ve
ibâdetle meşgul olacak, kendini murakabe edecek, ibâdetini koruyacak, haram
olan şeylerden sakınacak, ihram elbisesiyle ölümü, kefeni ve kıyamet gününde
insanların yalınayak baş açık huzûr-u ilâhiye çıkacaklarını hatırlayacaktır.
Koku sürünmenin ve
kadınlara yaklaşmanın haram kılınmasındaki hikmet, dünya ziynetleriyle, dünya
lezzetlerinden ve refahtan uzak kalarak bütün düşüncesini uhrevî maksatlara
tahsis etmektir.»
Vers: Yalnız Yemen'de
yetişen sarı bir çiçektir. Elbise boyamakta kullanılır.
Safran dahî sarı
bir-çiçektir. Arap memleketlerinde yetişmez.
Hadîsin son cümlesinde
«giymeyiniz» fiilinin muhataplarında kadınlar da dâhildir. Bu cümleden önce
giyilmesi yasak edilen şeyler erkeklere mahsûstur.